İnsanoğlu var olduğundan günümüze kadar tüm savaşların temel
nedenini ekonomi oluşturur. Devletler yada geniş oluşumların ekonomik
çıkarlarını korumaları ve dengeli bir şekilde yürütmeleri savaşlara bağlıdır. Kahramanlık
hikayaleri, ulusal kahramanlar ve okullarda bize öğretilen neden ve sonuçlar
sadece sorgulamamamız ve itiat etmemiz için önceden planlanan şeylerdir.
18. yy.’ın ortalarında bankacılık, bankerlik ve faizcilik
gibi işlerle uğraşan ve dünyadaki tüm büyük savaşların finansörü olan
Rothschild ailesine bakacağız biraz. Söz konusu ailenin şuan ki serveti dünya
toplam varlığının yaklaşık %40’ı olarak kabul edilir. Ancak bu ailenin ismini
televizyonda, dünyaca ünlü ekonomi dergilerinde yada gazetelerde göremezsiniz.
Sebebinin yorumunu sizlere bırakıyorum.
Rothschild ailesi 1590 yılından beri dünya sahnesindeki
yerini genişleterek korumaktadır. Kimilerine göre dahilerle dolu ve bunun doğal
karşılığını maddi servet olarak alan bir aile iken, kimilerine göre ise dünyayı
yöneten ve tüm olaylara yön veren bir ailedir. Ailenin ilk ortaya çıkışı
İngiliz Kraliyet Sarayın’nda görülüyor. Stratejik, ekonomik ve siyasi
danışmanlıklar yaparak Avrupa’da oldukça güçlü bir konuma geliyorlar. Devamında
ise bankacılık, bankerlik gibi paraya ve ekonomik sisteme dayalı sektörlere el
atıyor Rothschild ailesi. İlk büyük işleri İngiliz çiftçilerine verdikleri
krediler ile başlıyor. Sonrasındaki 50 senede İngiliz Krallığından daha zengin
olarak, devlete borç vermeye başlıyorlar. Sadece İngilizlerle kalmayıp
Avrupanın dört bir yanına dağılarak tüm imparatorluklarda ve saraylarda söz
sahibi olmaya başlıyorlar.
Bilindiği gibi devletlerin merkez bankaları ekonomik açıdan
en stratejik noktalarıdır. ABD dahil olmak üzere Avrupanın hemen her merkez
bankası (Türkiye’de dahil), Arap ülkeleri (özellikle Arap Baharı denilen
olaylar dizisine maruz kalmış ülkeler) ve Afrika’da madenleriyle dünya
rezervlerinin büyük bir kısmına sahip olan ülkelerin merkez bankalarının hatrı
sayılır yüzdelerle ortağı ve bazılarının kurucusu yine Rothschild ailesidir. Bu
durumu göz önünde bulundurarak, dünya ekonomisine yön veren aile tanımı aslında
hiç uzak bir tanım değildir. Bu bilgilere kısa bir araştırmayla herkes
rahatlıkla ulaşabilir.
Rothschild ailesinin birazda savaşlardaki rolüne bakalım;
ilk deneyimleri Napolyon’un İngiltere ile yaptığı Waterloo Savaşı ile olmuştur.
Bu savaşta Rothschild’ler her iki tarafada yüksek faizle para vermiş ve savaşı
çift taraflı olarak finanse etmiştir. Savaşın tek galibi onlardır.
1839 yılındaki bu savaşta aile İngiltereyi Çin’e karşı savaş
açmakta ikna etmiş ve savaşın finansörlüğünü üstlenmiştir. İngiltere galip
geldiğinde ise ödül olarak Hong Kong’un yönetimini kendilerine vermiştir.
Burada kurulan HSBC Bank, Rothschild ailesinin para baronluğunu tescillemesinin
yanında afyon ticaretini kontrol altında tutma gücüde vermiştir.
Filistin topraklarının Osmanlı Devletinden ayrılması ile
birlikte İsrail Devletinin kurulmasının önü açılmış ve 1917 yılında yayınlanan
“Balfour Bildirisi” ile ilk adım atılmıştır.
Dünya sahnesinde devletlerin kontrolünü dahi elinde
bulundurabilen bir ailenin sayısı algıladığımız gibi 8-10 kişi değil, günümüzde
yaklaşık 1500-2000 kişi arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bildiğimiz yada
bilmemiz istenen gerçeklerin yanında asıl geçekler biraz ütopik gelebilir.
Ancak en azından bilmemiz gerekir ki bahsi geçen aile bizimle aynı dünyada
yaşamaktadır. Bir sonraki yazımızda Rothschild ailesinin başka hangi savaşlarda
etkin olduğu ve diğer yöntemlerini irdeleyeceğiz. Selam ile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder