18 Mart 2014 Salı

Bilderberg Toplantıları


1954 yılından beri düzenli olarak organize edilen ve geçtiğimiz yıl 61. kez düzenlenen Bilderberg Toplantıları, dünya ekonomi ve siyasetinde etkin kişileri bir araya toplayan bir oluşumdur. Adını Hollanda’da ki bir otelden alan toplantı, ilk kez 1954 yılında düzenlendiğinde, tabiri caiz ise otele ilk gelen kurum CIA’dir. Resmi olmayan kuruluş amacı ise Avrupaya yayılan ABD karşıtlığını önlemektir.  Rothschild’lerin “aile dostu” Rockefeller’da grubun temel taşlarından biridir. Burada bir parantez açmak istiyorum. Rothschild ismini her gördüğümüzde, ki onlar her konuda karşımıza çıkıyorlar aslında, takıntılı bir konumdaymışım gibi geliyor olabilir. Ancak emin olun ki dünya ekonomisinin neredeyse yarısına hükmeden bir ailenin bu kadar sık karşımıza çıkması kaçınılmaz.
Bu toplantılar ile ilgili üzerinde en fazla konuşulan konu ise gizliliğidir. Toplantıya devlet yöneticileri, işadamları, gazeteciler ve bürokratlar katılır. Katılacak kişiler ise önceden belirlenerek davet üzerine orada bulunurlar. Davete icabet etmek saygıdandır elbette. Ancak gidilen yerin ne amaçla kurulduğu sorusunu sormak ve gizlilik ilkelerinin gerekliliğini sorgulamak, aklı başında her insan için kaçınılmaz olmalıdır. Aksini bilerek hareket etmek vicdan muhasebesinin sınırlarını zorlamayı da beraberinde getirir.
Bu toplantılara onlarca gazeteci davet edilmesine rağmen, içeride ne konuşulduğuna dair tek bir kelime dahi göremezsiniz. Gazetecilerin çağırılma sebebi haber yapmaları değil, dünya siyasetini yönetenlerin bir sonraki atacağı adımı bilerek ona göre hareket etmelerini sağlamaktır. İyi yada kötü, içeride ne konuşulup karar alınıyorsa, bunda gazetecilerin de payı vardır. Birçok marjinal grup tarafından her yıl “protesto” edilse de gerçek anlamda önüne geçilmesi mümkün olmayan bir oluşumdur. Genel kanı dünya siyasetine yön vermek ve dünyanın ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla bir araya gelinmesi olsa da gerçek amaç ne yazık ki o yönde değildir. Grubun önde gelenlerinden, Rothschild’lerin bir numaralı “aile dostu”, David Rockefeller 1991 yılında Almanyanın Baden şehrinde yapılan toplantı sonrası şunları söylemiştir; “Washington Post, The New York Times, Time Dergisi ve diğer büyük yayınlara şükran borçluyuz. Senelerdir toplantılarımıza iştirak etmelerine rağmen ketumiyet sözünü tuttular. Eğer kamuoyunun bilgisinde olsaydı bizlerin dünya için bir plan geliştirmemiz imkânsız olurdu. Fakat dünya artık çok daha girift ve dünya hükümetine doğru gitmek için çok daha hazır. Entelektüel elit ve dünya bankerlerinden oluşan uluslar-üstü bir yapı, geçen yüzyıllarda uygulanan ulusal, kendi geleceğini tayin etmeden, kesinlikle daha iyidir.” Yorumu tamamen size bırakmak istiyorum.
Biraz da katılımcılara göz atalım; küresel şirketlerin CEO’ları her yıl bu toplantılarda yerlerini alıyor. Bunlar; Deutsche Bank, Telecom İtalia, Amazon, Heineken, Google, BP, EADS, Goldman Sachs, HSBC, Shell, Lazard, Siemens, Michelin ve daha birçoğu. Türkiye de dahil dünyanın birçok ülkesinden politikacılar ve diplomatlar. Yine bu ülkelerin önde gelen şirketlerinin temsilcileri. Örnek teşkil etmesi amacıyla 2013 yılında Türkiyeden katılan isimler; Ali Babacan (Başbakan Yardımcısı), Şafak Pavey (Chp Milletvekili), Mustafa Koç (Koç Holding), Haluk Dinçer (Sabancı Grubu), Aslı Aydıntaşbaş (Gazeteci), Soli Özel (Gazeteci). Tüm geçmiş katılımcıları her mecrada rahatlıkla bulabilirsiniz.

Her yıl neler konuşulduğu ve ne gibi kararlar alındığı bilinmez ancak bizi yönetenlerin bizden gizli tutmak istedikleri şeyleri ben çok merak edyorum açıkçası. Eğer tüm bunlar bizlerin yararına ise lütfen biri bana bu yararları izah etsin. Eğer değil de tüm yapılan planlar küresel semayelerin çıkarına ise kimse kusura bakması ama aptal yerine konmak benim hiç hoşuma gitmiyor. Selam ile…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder