16 Nisan 2014 Çarşamba

Dünyanın En Kötü İnsanı- Aleister Crowley

Crowley 1875 ylında İngiltere'de doğmuştur. Babası hristiyanlığın en uc tarikatı olan “Darbyte” tarikatına bağlı koyu bir protestandır. Babası öldükten sonra annesi onu incilde geçen “The Beast” diye çağırmaya başlamıştır. Canavar anlamına gelen bu kelimenin hakkını verebilmek için Crowley herşeyi yapmıştır. Crowley, hayatın en keyif veren şeylerinin günah olarak adlandırılan şeyler olduğunu öne sürmüş ve bu eylemleri hayatının merkezine oturtmuştur.
Satanizmin kurucusu olarakta bilinen Crowley'nin bilinen bazı sıfatlarına bakalım; İngiliz okultist, Skoç Riti'nde 33. derece Büyük Üstad, hür mason, satranç ustası, mistik, dağcı, yazar, şair, ressam, astrolog...
Crowley bu sıfatlarından daha çok yaptığı kanlı ayinler, kullandığı uyuşturucu ve katlettiği hayvanlar ile tanınıyordu. Felfesini oluşturan temel kavram “Canın ne istiyorsa onu yap”. Şeytanın kendisine yazdırdığını iddia ettiği kitabı olan The Book of Law (Kanun Kitabı)'da ayrıntılı şekilde bunları anlatıyordu. Örneğin, “insanın canı taşkınlık yapmak istiyorsa hemen yapmalı, birine karşı kızgınlık hissediyorsa bunu hemen dışa vurmalı, hatta karşısındakini öldürmek istiyorsa öldürmeli” gibi sapkın bir inanca sahipti. Kitabında sarfettiği bu sapkın sözleri şöyle savunuyordu; “Ben kutsal şeylere küfretmeyi, cinayeti, tecavüzü ve devrimi istiyorum. İyi ya da kötü herhangi bir şeyi, yeterki güçlü olsun.” Güçlü olmanın kötü olmakla ve kötüleri savumakla olacağına inanan Crowley, yaptığı ya da savunduğu şeylerin güçlü olmasını sağladığı sürece kendisi için hiçbir engel teşkil etmediğini heryerde dile getirmiştir. Şeytanın kendisine yol gösterdiğini, aslında insanın mutluluğunu, istediklerini yapabilme özgürlüğünü şeytanın onlara verebileceğini savunmaktadır.
Satanizm yıllarca bizlere televizyonda gösterildiği gibi siyah tişörtlü ve makyajlı çocukların kedi kesmesi değildir elbette. Her ne kadar “değerli” basınımız satanist kavramını sıradalaştırma gayretinde bulunsa da ne yazık ki gerçekler öyle değildir. Satanizm felsefsinin temelini, insanın kendi benliğini ilahlaştırması, istek ve arzularını tek amaç haline getirmesi oluşturmaktadır. Crowley'nin bahsettiği ve kendi hayatında uyguladığı şey de tam budur. Yaptığı büyüleri bilimsel açıdan değerlendirmeye çalışan, mistik tüm olayları bilimsel tezlere dayandıran, ancak din ahlakı ve kabul görmüş iyilik temelli tüm akımların aptalca olduğunu iddia eden biridir.
Bencillik, ego, kibir diye adlandırdığımız ve ortalama bir insan için ahlaken yanlış, dinine bağlı bir insan için ise hem ahlaken hem de dinen yanlış olan şeyler, Crowley ve oluşturduğu satanizm akımının temel aldığı kavramlardır.
Crowley 1947 yılında hayatını kaybettikten sonra 1960'larda Amerikada ortaya çıkan ve modern satanizm diye adlandırılan akımın öncüsü ise Anton Szandor Lavey isimli biridir. Lavey 1966 yılında Şeytan Kilisesini (The Church of Satan) kurduğunu açıklamıştır. Ancak özünde kötülük olduğunu iddia eden Crowley kadar etkin olamamıştır.
Daha önceki yazılarımızdan birinde Crowley'nin ABD başkanı Bush'un dedesi olduğunu yazmıştık. Tekrar hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Bizi kimlerin, hangi amaçla ve nasıl yönettiklerini bilmek, sorgulamak ve doğru çıkarımlarda bulunmak zorundayız.
De ki: “Pis olan şeyle temiz olan şey bir olmaz, pis olanın çokluğu hoşa gitse bile.” Ey selim akıl sahipleri, Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz. (Maide/100)

Selam ile...

1 yorum: