22 Nisan 2014 Salı

Fayda Bağlamında Teknoloji Kullanımı

Teknoloji sözlük anlamıyla; insan gereklerine uygun, yardımcı alet ve araçların yapılması demektir. Bu anlamıyla her döneme özgü ihtiyaçların ortaya çıktığı ve eski çağlara kadar dayanan bir kavram olarak görülebilir. Fakat 19.yy.'dan itibaren modernite kavramının gelişimiyle teknoloji farklı anlamlar kazanmaya, insan hayatının her alanında kendini göstermeye başlamıştır. Artık günümüzde insanlar kendi ihtiyaçlarına uygun teknolojiler üretmekten çok, üretilen teknolojileri ihtiyaç haline getirmeye başlamış durumdalar. Temel ihtiyaç tanımlarımız değiştirilmiş ve içerisine sadece büyük şirketlerin fayda sağlayabileceği bir sistem eklenmiştir. Buradan teknolojiye karşı olduğumuz veya gerekliliğini tartıştığımız anlamı çıkmasın. Aksine, geliştirilen ya da oluşturulan her yeni kavram ve sistem, insanların doğru kullanımı çerçevesinde gerekli faydayı sağlayacaktır. Bunu dışında kalanları ister sistemin bize ihtiyaç olarak gösterdiği üretim-tüketim çılgınlığı (alın-verin ekonomiye can verin) adı altında, ister küresel güçlerin insanı düşünmekten alıkoymak için oluşturdukları bir düzen olarak inceleyin. En basit şekliyle cep telefonlarımızı göz önünde bulunduralım; en geniş çaplı ihtiyaçlarımız konuşma, mesajlaşma ve yine ihtiyaç kadarıyla faydalı internet kullanımıdır. Ancak bizler varolan telefonumuzu nasıl iyileştirebiliriz diye zaman ve para harcayabilen, tüketime endeksli bir konumdayız.
Bundan 115 yıl önce 1899 yılında Amerikan Patent Dairesi Başkanı “Artık yeni bir şey yok, icat edilecek herşey icat edildi.” diyebiliyorken, günümüzde üretilen her yeni teknoloji çok çabuk benimsenir hale geldi. Hatta benimsemekten fazlası, hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Boş zamanları bile etkisi altına alarak, artık bir amaç değil bir araç durumuna geçmiştir. Artık teknoloji insanın ihtiyaçlarını karşılamaktan çok, insanları kontrol altına almak isteyen kişiler, aileler, medya patronları tarafından kullanılan bir konumdadır.
Örneğin araştırmalar gösteriyor ki; akıllı mobil cihazların ve sosyal medya dediğimiz oluşumların yaygınlaşması ile insanlar boş zamanlarında internetten faydalanmaktan çok, söz konusu mecralarda boş zamanlarını öldürüyorlar. Mobil uygulamalar için bir analiz cihazı olan FLURRY'nin blogunda yayınladığı verilere göre “Amerikalı kullanıcılar akıllı mobil cihazlarıyla günde 2 saat 42 dakika geçiriyorlar.” Bu sürede en çok kullanılan uygulama ise Facebook. Bunun ülkemizde farklı olmadığınıda “Price Waterhouse Coopers” isimli yerli denetim ve danışmanlık şirketinin internet kullanımı üzerine yaptığı araştırmada görebiliriz. Sosyal medyada geçirilen sürelerde Türkiye, ayda ortalama 10,2 saatle dünyada 4. sırada. Bu zaman diliminin çok daha farklı şekillerde değerlendirilebileceği konusunda hemen herkes hemfikirdir. Fakat bizden istenilen bu değil elbette. Bizden istenilen, üretilen şeyleri onların istediği şekil ve amaçla kullanmamız. Boş zamanlarımızı değerlendirmek yerine öldürmemiz, düşünmememiz, söylenilenleri kabul etmemiz, sorgusuz şekilde sadece eğlence amaçlı kullanmamız isteniyor. Bize düşen ise biraz daha bilinç. Arz-talep mantığıyla oluşturulan günümüz ticaret anlayışında belirleyici nokta toplumların tutumlarıdır. Beklentilerimizi ihtiyaçlarımızın önünde tuttuğumuz sürece dar bir kesimin zenginliklerine zenginlik kattığımızı unutmamak dileğiyle.

Yarattığı bakış açısı ve konuya verdiği destek dolayısıyla değerli arkadaşım Onur Erdemir'e teşekkür ediyorum. Selam ile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder